Tenis Maçı Yapar Gibi İlişkilerde Sınır Çizmek
Beslenmede sınır çizmeyi öğrenirken Roger Federer yöntemlerini nasıl uygularım?

Merhabalar, nasılsın? Ben bu hafta çalışmadım. Çünkü babam ameliyat için Ankara’ya geldi. Annem, babam, kız kardeşim ve yeğenimle bir hafta geçirdik. Bayram nedeniyle hep sınır çizme kavramından bahsetmiştim. Üstüne bir de bir hafta ailemi benim alanımda ağırlayınca sınır çizme üzerine bolca düşünme fırsatım oldu.
Özge hocanın hazırladığı Kendine Psikolog eğitiminde ilişkilerde sınır çizmek ve kendi davranışlarının farkında olmak için sürekli kullandığı bir metafor vardı. “ Tenis kortunun kendi tarafında kalmak, rakip sahasına geçmemek veya fileye dokunmamak” ilişkilerdeki sınırın nasıl olduğunu açıklıyor.
Bunun üzerine geçtiğimiz haftalarda denk geldiği için Dünya Tenis şampiyonu Roger Federer’in belgeselini izledim. Tenisi bırakmasını ve bu otuz yıllık kariyerini anlatıyordu.
Sınır çizmeyi dünyaca ünlü tenis oyuncusundan öğrenmek çok mantıklı geldi. O yüzden bugün onun üniversite mezuniyeti için yaptığı 2024 Commencement Address by Roger Federer at Dartmouth konuşmasını da izledim.
Hadi gel hazırsan tenis, beslenme ve sınır çizme kavramlarının tamamını birleştirelim.
1.Neler iyi gitti?
Bu hafta anlatma yap haftası oldu. Aileme senelerdir insanın en çok parayla değil insan ilişkileriyle iyi bir hayat yaşayabileceğini anlatmaya çalışıyordum. Ama bu sefer onları da işin içine dahil edip onlara gösterdim. Arkadaşım asistan doktorluk yapıyor. Hal böyle olunca ondan rica ettiğim için hem ameliyatına girdi hem de hocasıyla ayarlayıp erkenden ameliyat tarihi alabildi. Ameliyat süreci çok kolay geçti. İnsan ilişkileri her şeydir.
Eski Hatice olsa arkadaşı bile olsa hiçbir şey rica edemezdi. Çünkü başına kakılmasından korkar, kimseye borçlu olmak istemez her şeyi kendi tek başına halletmeye çalışırdı.
Ailemden aldığım korkuları teker teker bırakıyor ve dönüşüyor olmak beni çok mutlu ediyor.
Artık sadece onların dünyaya baktığı gözlüklerle değil kendim aldığım gözlüklerle de bakmaya başlıyorum. Bu deneyim harika.
Aferin Hatice!
2. Neleri iyileştirmek gerekiyor?
Ailemle sınır çizmek üzerine yoğun bir savaş verdim. Ama bu savaş genellikle dürtüseldi. Ne söylerlerse hayır diyordum neredeyse. Bunun pek faydasını görmedim. Çünkü ne onlarla ilişkim gelişti ne de ben desteklenmiş gibi hissetim. Şimdi bir de nişanlımın ailesi hayatıma girdi. İşler daha çok karıştı. Artık sınır çizmek ve sınırlarımın keyfi değil ihtiyaç olduğunu daha çok hissetmeye başladım.
Ancak bu sınır çizme işi özellikle senelerdir aynı paternlerle sınırı aşmaya alışmış insanlara karşı yapmak hiç kolay değil.
Roger Federer “Rakiplerimi güçlü olduğu yanlarına karşı yendim. Oyunumu güçlendirmek ve seçeneklerimi genişletmek için güç deposuna ihtiyacım vardı.” diyor.
Yani bu ilişkilerde ne demek. Örneğin karşınızdaki kişi sizi özlediği için hasta olduğunu o yüzden de sürekli sizi arayarak sınırınızı ihlal etmeyi hakkı olarak görüyor.
Böyle bir durumda bu yaptığı şeyi yok saymak yerine bu zor konunun üzerine gitmek ve bu yaptığı davranışın sizdeki etkisini anlatmaya başlamak rakibi kendi yönetmiyle iletişim kurmaya zorlar.
Suçlamak yok, yargı dağıtmak yok, sadece yaptığı davranışın sendeki etkisini anlaması için kendini açmaya çalışmak.
Benim için sürekli bir zorluk demek oluyor bu. Çünkü kendimi gerçek dünyada çok anlatmaya alışkın değilim. Duygusundan bahsettiğini sandığım insanlar bile öoğu zaman sizi manüpile ediyor. Kendi duygusunu sizden istediğini yaptırmak için kullanıyor.
Böyle bir durumla karşılaştığımda kaçmak veya onu başka yerlerden vurarak maçı kazanmak yerine şampiyon tenis oyuncusunun sanat gibi oynadığı tenis maçını nasıl yaptığını öğrenmek gerekiyor.
İnsan ilişkilerine sanat gibi yaklaşmak nasıl olur?
"Toprak kortta Federer'in çoraplarının kirlenmediğini görürsünüz. Gerçekten bir sanatçı gibi temiz iş yapar. Yaptığı her puanı, üç vuruş beş vuruş öncesinden itinayla planlamış olarak yapar. " TRT Spor
Federer en büyük rakibi Nadal’la arkadaşlık yapmayı başarmış biri. Maç bittikten sonra maçta yaptıklarını konuşabilmek ve birbirini geliştirmeye odaklanmak birbirini sevmenin en güzel hali değil mi sence de.
Federer üniversite konuşmasında şöyle diyor: “Beni hareketleri çok kolay yapmamla överlerdi. Çok yetenekli olduğumu söylüyorlardı ama bu benim için övgü değildi. Ben o hareketleri o kadar kolay hale getirebilmek için çok çalışıyordum.” diyor.
Her gün aynı evde yaşadığımız takım arkadaşlarımızla sınır çizmek üzerine çalışmamak ve yaptığımız hatalarda ısrarcı olmak kulağa nasıl geliyor.
Hepimiz evde tenis maçı yapıyoruz, dışarıdan iyi bir ilişki bile içinde ihlalleri barındırıyor. Federer tenis oynamayı ve rakibine karşı bu nezaketi öğrendiyse hepimiz sevdiklerimizle bu sınır çizme oyununu öğrenebiliriz.
Sınır çizmek deyince de benim kırmızı çizgilerim var modundan çok uzak bir şeyden bahsettiğimin altını çizeyim. Çünkü insan ilişkileri fedakarlık yapmayı da gerektiriyor. Sınır çizmekten kastımız hiçbir zaman sadece seninle ilgili değil.
3. Haftaya neleri daha iyi yapabilirim?
Federer’in ailesi, arkadaşları, rakipleri ve tenis sporuyla olan ilişkisi onu başarılı yaptı. Hal böyle olunca ilişkilerde sınır konusunda iyileşmek için neler yapabiliriz?
Üniversite mezuniyet konuşmasındabaşarılı olmak için seneler içinde üç şey öğrendiğinden bahsediyor;
1. Zahmetsizlik bir efsanedir.
Herkes ilişkiler içinde sınır çizmeyi öğrenir. Beslenmenizi iyileştirmek için rakibinizin sahasına ve filesine dokunmadan kendi sahanızda ne yapacağına bakmaya odaklanabilir misin?
Yemek yerken ailen sana çok karışıyorsa onlar karıştığında sen ne yapacaksın?
Federer çok çalışmasaydı dışarıdan bu kadar kolay görünen hareketler yapamazdı. İlişkiler konusunda çalışmak zorundayız. Eğer ailemizde sağlıklı ilişkiler kurmayı öğrenmediysek.
En çok zorlandığınız yerden sınır çizmeye çalışmakta sizin ilişkilerinizi geliştiren şey olur.
Örneğin benim için bu para olmuştu. Senin için yemek olur. Başkası için bambaşka yoksunluklar olabilir. Önemli olan bu yaralandığın yerden değişmeye cesaret etmek.
2. O sadece bir noktadır.
Bence bu çok önemli. Kazansan da kaybetsen de o sadece bir nokta sayılan tek maçtır. Tüm odağını o güne ver ama o gün arkanda kaldığında yeni güne yeniden tüm odağını, dikkatini ve ilgini göstererek devam et.
İnsan bilmediği bir konuda ilerlerken çoğu zaman günün büyüsüne çok kapılıyor. Bugün arkadaşıma onun alanına girmeden sınır çizdiysem ertesi gün anneme karşı da aynı şekilde davranabilmeyi istiyorum. Ama bu yeni öğrendiğiniz bir konu için hiç gerçekçi bir beklenti değil.
Ya da sebze yiyorsun ve her şeyin çözüleceğini düşünüyorsun. Ama o sadece bir nokta. Su içmek hareket etmek yeterli protein almak gibi her gün yapman gereken noktalar var.
3. Hayat korttan daha büyüktür.
Sınır çizmenin kendisine odaklanmak yerine bu sınırın ilişkiniz için olduğunu akılda tutmak.
Hayatımıza sahip çıkmak deyince çoğu zaman kendimizi duvarlarla kaplamak gibi düşünüyoruz ancak birlikte iyi bir takım olabilmek için hem karşının sınırına hem de kendi sınırımıza saygı duymak için sınır çizmeyi öğreniyoruz.
Örneğin, ben arkadaşlarımla yemek yerken kimsenin sınırına geçmemeye çalışıyorum. Onların filesine yemek konusunda dokunmamak çok zorlandığım bir konu. Çünkü sanki onlara yemek yerken bir şey söylersem sağlıkları daha iyi olacak sanıyorum. Ama kimse siz dediniz diye daha iyi olmaz. Onun sınıra dokunmak ve ihlal yapmak yemek yeme davranışlarını daha çok olumsuz yönde etkiler.
Kendine hak görüp iyi olduğunu düşündüğün konularda akıl vermeden durmak çok zor.
Yani bu sınır çizme işinde sahanın iki tarafı var. Hem senin sahana geçmesinler diye sınır çizmek hem de diğer kişinin sınırına saygı duymak.
Sezgisel beslenmeyi kendi bedenin sınırlarına saygı duymak olarak düşünürsek doğuştan insanların bunu biliyor olduğunu varsaymak aynı dahi olunmaz doğulur demek gibi oluyor.
Ama bence insan kendi ayarlarına dönebilmek için bile bildikleri unutarak yerine yenilerini bilmeye ihtiyaç duyar.
Yani sezgisel beslenme medyanın söylemlerini reddetmekten çok daha fazlasını içermelidir.
Kendi bedenizin sınırlarını keşfetmek için;
Düştüğünde devam et, amasız ol, değişime uyum sağla ve büyü.
Böyle olduğunda sınır çizdim mi çizmedim mi diye sormadan sürecin keyfini çıkartırsın. Çünkü her geçen gün daha iyi hissettiğini görürsün.
Benim için bu haftalar sınır çizmenin her halini görmekle geçti. Beslenmenin hayatın içinde olduğunu biliyordum ama benim yaşadığım zorlukların yeme bozukluğu olan birinin de aynı döngüleri yaşadığını bu kadar net görmemiştim.
O yüzden hastalık diye etiketlemek yerine kendine neye ihtiyacın var ya da ne öğrenmek istersin diye sormak önemli.
Ya da bunlardan ziyade “neyi bilmiyorsun?” diye dürüstçe kendinle sohbet etmek sınır çizmenin de en güzel başlangıcı.
Benden bu haftalık bu kadar.
Bu konu ile ilgili diğer yazıları okumak için;
Kendini hırpalamayı bırak! Hepimiz devam eden bir çalışmayız.
Merhaba, nasılsın? Dün bambaşka bir konu yazıyordum ama yeğenim bizde ve hastalandığı için devamını getirip yazamadım. Hayat değişimler olurken…
Dört Tarafı Denizlerle Çevrili Bir Ada Olmak
Merhaba, nasılsın? Haftalar birbirinin aynı gibi hissettirsede insan kaydetmeye başlayınca farklılıkları gö…
Bayramda Sınır Çizme Dinamikleri
Merhaba, nasılsın? Ben bu hafta oldukça zorlandım. Çünkü yetiştirmem gereken şeyler vardı. Bense ısrarla yetiştirmek istemiyordum. Geçen hafta neden sınırları nasıl çizeceğimizden bahsetmiştim. Bu haftada neden sınırları çizdiğimizde korumak zor oluyor…
Hem ne kadar biricik olduğumuzu hem de sıradanlığımızı kabul ettiğimiz günler dilerim❤️
Bu seneki yolculuğa katılmasını istediğin arkadaşların varsa aşağıdaki butondan bülteni paylaşarak bana destek olabilirsin.
Sevgiler,
Hatice