Merhaba, nasılsın? Bu hafta benim için biraz değişik geçti. Salıdan itibaren tamamen yalnızdım. Uzun zamandır hiç bu kadar evde tek başıma olmamıştım. Ben hep yalnız kalmayı sevdim ama çoğu zaman bir huzursuzluk olurdu üzerimde. Bu sefer huzursuz değildim. Zorunlu bir yalnızlık değildi çünkü bu. Daha çok isteğimle yalnız kalmıştım.
Neyse yalnızlığı fazla övdüm konuya gireyim. Bültene başlayalı altı ay olmuş. Koca bir altı ay. Austin’in hesabında Yıl Ortası diye yazısını görünce dedim ben de şimdiye kadar yaşadıklarımı bir gözden geçireyim.
Belki siz de bu hafta masanın başına oturup neredeyim diye sorarsınız. Soramazsanız da sizi oraya oturtmayan nedenlere bakarsınız? Nelere ihtiyacınız olduğunu tespit etmeye çalışırsınız. Her türlüsü okay.
Hazırsanız başlayalım!
1.Neler iyi gitti?
Bu hafta önceliğimi verip yazabileceğime inanıp yazılar yazdım. Hem seans yapmak hem de kendime alan açmak ve suçluluk duymamak iyi geldi. Seans yaparak ne kadar büyüdüğümü görünce çok şaşırıyorum. Bunu ilerde anlatacağım ama diyetisyenlik bana ceza gibi bir meslek olmuştu. Ama ceza diye gördüğüm hayatımı dönüştürmeme fırsat sağladı. Bununla ilgili de kafamda çok fazla şey şekillenmeye başladı. Hadi bakalım belki de diyetisyenlik benim için anlamını tamamlamıştır kim bilir.
Aferin Hatice, bielirsizliğe rağmen cesaret etmeyi çok iyi yapıyorsun!
2. Neleri iyileştirmek gerekiyor?
Sosyal Psikolojiyi öğrenmek için ocaktan sonra bir kursa başlamıştım. Gerçekten yaptığım en iyi şey olabilir. Sürdürülebilir bir şey inşa etmek için sosyal psikolojinin bu denli gereklilik olduğunu bilmiyordum. Bence herkes öğrenmeli. Yeni gruplar da açılacakmış tavsiye ederim. Orada Özge hoca sürekli insanın kendi benliğini ve hayatını şirket yönetir gibi yönetebileceğini söyledi.
Bu bana ilk zamanlar fazla matematiksel gelse de sonradan aslında çok belirsiz olduğunu da gösterdi. Çünkü beslenme de öyle bence, sen kendinin farkında olmazsan şirket batar.
Şirketler de senenin ortasına gelindiğinde neredeyiz, neler olmuş ve bundan sonraki yarıda neler yapabilirz diye bazı sorular sorar kendilerine.
İş insanlarının önemsediği Forbes dergisinin Yıl Ortası Değerlendirme Klavuzundan aldım soruları.
8 Adımda Etkili Bir Yıl Ortası Değerlendirmesi Nasıl Yapılır?
1. Erken Hazırlık Yapın
İlk adımdan patladım. Çünkü konu bugün aklıma geldi. Üç gündür bu değerlendirmeyi düşünmüyorum. Ama yalnız kaldığım bir hafta olduğu için neler iyi gidiyor nelerden memnun değilim analiz etmiştim o yüzden buna hazırlıklı sayılırım. Ama bu soruları yapmak için üç gün zaman ayırmak iyi oluyormuş.
Bu altı ay boyunca bu bülteni düzenli olarak yazdım.(benim düzenden kastım birkaç hafta atlamış olsam ve hiç aynı saatte yollayamasam da devam ettim.) Herkesin düzeni kendine benimki de böyle oldu.
Podcast yapmaya eylülde başlamıştım. Ama ocaktan sonra düzenli aralıklarla devam edemedim. Çok plansız programsız olmak beni podcastte zorladı. Şimdi Eylül ayına tekrardan hazırlık yapabilirim.
Siz de burada beslenme ile ilgili hedeflerinizi sıralayabilirsiniz. Sonra bu konularda ne kadar ilerlediğinizi tespit edin. Bence haftalık takipten bile daha önemli bu altı aylık değişimi analiz etmek çünkü değişimler yavaş gerçekleşir. O yüzden hafta bazında değişimi anlamak daha zordur. En kalıcı değişimler bir yıllık süreçte anlaşılır.
2. Güçlü ve Zayıf Yönlerinizi Değerlendirin
Ben buna sinir oluyordum. Hala bir sinir oluyorum orası ayrı ama şimdi şunu farkettim. Ben sürekli eleştiri duyarak büyüyen bir çocuğum. Yahu ben güçlü yönüm ne bilmiyorum ki. Ama zayıf yönlerimi çok iyi biliyorum derdim. Ee o zaman da neyi parlatacağımı bilemezdim. Hep eksikliklerimi tamamlamaya çalışırdım.
Güçlü yanlarımı güzelliği görebilen ve takdir edebilen insanlardan duyarak öğrendim.
O yüzden eğer güçlü yanlarınızı bilmiyorsanız güvendiğiniz insanlardan sizin hakkınızda takdir ettikleri şeyleri toplayın.
Beslenme konusunda çoğu danışanımdan şunu duyarım, ben belirli bir dönemde çok iradeliyim. Ama sonra ne oluyorsa oluyor ve her şey ters gidiyor.
İnandığınız şeye ulaşmak için iradeli olmak harika bir özellik. Ama beslenme de zayıf yanınız belirsizlik durumlarında ne yapacağınızı bilmemek.
O yüzden güçlü yanınızı daha da güçlendirerek beslenmedeki sorununuzu çözemezsiniz. Belirsizlikle ilgili çalışmak sizi ilerletir. O yüzden beslenme konusunda hedefe sizi nelerin götürmediğini iyi analiz edin.
3. Bir Gündem Oluşturun
Bu değerlendirmenin amacı endişelerimizin ve soruların gündeme gelmesi. O yüzden bol bol kafanızdaki endişeleri ve soruları yazın.
Ben ne zaman kilo vereceğim? İnsanlar beni kabul etmez diye endişeleniyorum. Bacaklarım birbirine sürttüğü için yazın pişik oluyorum.
Daha uzayabilir bu liste. Ama bunları kağıtta görmek çözmüş kadar rahatlatacak. Örneğin pişiğe çözüm bulmaya çalışırken inanmadığınız kilo verme yöntemi uygulamak yerine aciliyet hissinizi geçirecek kremler kullanmak veya ona uygun kıyafetler almak olabilir.
Çoğu zaman ihtiyaçlarımızı gidermeyi hep hedefimize ulaşınca olacak sanıyoruz. Ama şöyle düşünün siz kendinize her koşulda bakmayı öğrenirseniz yaşlandığınızda kendinize iyi gelecek bakımları insanlardan talep edebilirsiniz.
4. Bir Zaman ve Yer Seçin
Ben bilgisayarda ve notionda kurduğum sistemin bir parçası olarak yapmaya karar verdim. Zamanı da 7 Temmuz seçtim. Siz nasıl isterseniz yapabilirsiniz. Ama bu konuda geri bildirimine güvendiğiniz bir arkadaşınız varsa birlikte yapın.
Bu arkadaşınızın görev için sağlaması gereken özelliği: sizi değil davranışınıza yorum yapan ve değerlendiren biri olması.
5. Performans Ölçümlerini Belirleyin
Ölçemediğimiz şeyi yönetemeyiz. Ama bu demek değil ki her şey sayılar olmalı. Nitelikte ölçülebilir. Örneğin alış veriş konusunda yeterli olduğunu düşünüyor musun 0 ile 9 arasında bir sayı seç. Hangisine daha yakınsın.
Bunlar niteliktir ve gelişime daha açıktır. Örneğin 6 ayda 10 kilo hedefledin veremedin. Bu daha keskindir ve ilerletmek için daha az gelişim alanı sağlar.
Kendinizi daha belirgin takdir etmek için çabaladığınız konuyu detaylıca inceleyin.
Bu süreçteki performansınızı ölçecek birkaç örnek vereyim;
Haftalık alış-verişe ve mutfak düzenine özen gösteriyor muyum? Hangi sıklıkla alış veriş yaptım?
Beslenme bilgisi anlamında neleri iyi öğrendim?
Beslenme bilgisinde eksiklerim var mı? Varsa neler?
Açlık, tokluk ve tatmin konusunda kendimi geliştirdim mi?
Tatile gitmek ya da arkadaşlarla buluşmak beni yemek konusunda endişendiriyor mu?
6. Tartışmayı Teşvik Edin
İlerlemek istediğimiz bir konuda neden tartışmak zor oluyor. Çocukken utandırıldığımız konularda ilerlemeye çalışıyorsak hassas karnımız orası olduğu için söylenilen geri bildirimleri kendimizden ayrıştırmak çok zor oluyor.
Örneğin ben iki yıl önce genç girişimciliğe başvuracaktım. Çok heyecanlıyım ve çok korkuyorum tabi ki. Şöyle bir yorum almıştım. Bu söylediklerin çok muğlak o yüzden insanlara bir çıktı vermezsen kabul etmezler dedi.
Şimdi birincisi ben para konusunda başarısız olmaktan çok korktuğum ve iş başarısı benim için hayati olduğu için bunu direk hayallerime ve benim inandığım şeylere bir eleştiri olarak algıladım. Kendimden ayrıştırıp haklı mı değil mi diye tartışamadım.
Yani çocukluğunuzdan beri beslenme sorunuyla uğraşıyorsanız bu konuyu herkesle değil size iyi geri bildirim veren biri ile paylaşmanız gerekir. Yoksa konuyu tartışmaya asla açamazsınız. Çünkü çoğu zaman akla değil kabule ihtyacımız vardır.
7. Spesifik Olun ve Ayrıntılara İnin
Bu benim en sevdiğim şey. Çünkü ne kadar ayrıntı düşünürseniz o kadar bütünü kavrarsınız. Ama bütünü görebilmek içinde arada bir durup bir adım geriye çıkmanız gerekir.
Örneğin; Sabah kahvaltısını çok iyi yapıyorsunuz. Ama akşam yemeği olmuyor. Akşam yemeğini iyileştirmeye çalışırken tek tek nedenlerin üzerine çalışmak gerekir. Ama burada kaybolursan sabah kahvaltısını neden daha iyi yaptığını kaçırırsın. O yüzden detaylar önemli ama sen de bir bütünsün iyi yaptıklarını da görmezden gelme.
8. Geçmişi ve Geleceği Tartışın
Şimdiyi yaşamak diye bir şeyin olduğuna inanmıyorum. Çünkü şimdi hep bir akış olduğu ve saniyeler içerisinde duyularımız sürekli veri topladığı için o verilerin varkına varmak çok zor düşünce anlamında. O verileri toplamak için duyularımızın farkında olmaya çalışabiliriz. Ama genellikle an da kalmak derken düşüncelerden bahsedilir. Oysa düşünceler bir hikaye olduğu için sürekli geçmiş ve geleceğin arasında salınır.
Siz şimdide duyularınızla veriler topladıkça sürekli br yaratım gerçekleşir. Ancak bu yaratım olurken anı düşünce olarak yakalamanız mümkün değildir.
“Fotoğraf çekmek, aynı anda beynin, gözün ve kalbin bir olayı hedeflemesidir.” Henri Cartier- Bresson
Şimdiyi en iyi tutan fotoğraf karesidir ama o da anlam çıkarmak konusunda bir önceki ve bir sonraki sahneyi hayal etmekle bir hikaye oluştulur.
O yüzden kendinizi nereden nereye geldim ve nereye gidiyorum diye sorgulamakta fayda var.
Geçmişe bakıp noktalarınızı birleştirip yolunuzu çizin geleceğe bakıp hayaller ve olasılıkları değerlendirip hedefler belirleyin.
Bir de şunu diyeceğim. Geçmişinizde yoksunluk hissettiğiniz konu beslenme ise. Yani hayatımda yaşadığım tüm sorunların ortak noktası beslenmeye çıkıyor diyorsanız. Bu konuda detaylı geçmişinizi ve giderilmemiş ihtiyaçlarınızı tespit etmeniz gerekir.
Örneğin, ben para konusunda zorlanarak büyüdüm ve hayatımdaki her sorunun kaynağını para olarak gördüm. Para kazansam da içimdeki o huzursuzk bir türlü gitmiyordu. Hep daha fazla güvende olmaya ihtiyacım olduğunu düşünüyordum. Oysa sevdiğim ve bu konuda takdir ettiğim birinin beni bu konuda olduğum halimle kabul etmesine ihtiyacım varmış. O beni bu yanımdan görünce paranın benim için anlamı değişti. Daha yönetilebilir bir hale geldi.
Ben psikolog değilim keşke okusaymışım diyorum bazen ama merak en iyi öğretmendir. Ben kendi hayatım için okurken aslında beslenme ile bu yüzden bir sürü ortak şey buldum. Çünkü insanın nesne ile kurduğu ilişki çok benzer. Yani benim parayla ilişkim gibi başka biri beslenme ile kuruyor. Bu arada her para ilişkisi de yeme bozukluğu gibi olmaz ama benim para ile ilişkim yeme bozukluğuna çok benziyor. Eğer paranın hasta etmesi konusunda bir tanı olsa kesin alırdım. Beni çok kitleyen bir konuydu çünkü.
Bir milyarderin göçmen ve fakir bir aileden gelerek nasıl zengin olduğunun kitabını okudum. Bu adam melek yatırıcımlarla girişimcileri buluşturan bir platform yapmış. Şimdi 49 yaşında zenginlik, sağlık ve girişimcilik konularını anlattığı podcast programı yapıyor. 22 senedir de blog yazıyormuş.
Şu an iflas etsem on yıl içinde yeniden milyarder olurum diyor. O kadar haklı ki çünkü öğrendiklerinizle yeniden bir iş kurabilirsiniz. Artık neler yapacağınızı biliyorsunuz ama her şeyin demlenme süresi var. Bilseniz bile hızlandıramazsınız bazı şeyleri. Ama korkmazsınız. Belirsizliklere göğüs gerebilirsiniz. Psikolojik sağlamlık da bu oluyor bence.
O yüzden benim milyarder olmak için önümde biraz daha yıl varmış. Hadi bakalım. Bu arada milyarder olmak zorunda değiliz bu işin şakası çünkü bu kadarı yetti diyebilirsin ve başka konuları denemek isteyebilirsin.
Ama gelişim isteği ve arzusu insanı sürekli ileri götürmek istiyor. Nereye gitmek isteyeceği zamana ve tercihlerine bağlı.
Burada bitti değerlendirme soruları.
Bu adımları yapınca ikinci çeyreğe hazırız demektir.
Ben kendim için heyecanlıyım çünkü beslenme konusunda merakımı yeniden canlandırmam gerektiğini hissediyorum. Daha iyi yapmaya çalışabilirim tabi ki ama 7 senedir beslenme konusunda merak ederek okumalar yapıyorum.
Aslında en zor olan yeme bozukluğunu hem okudum hem de ev arkadaşım yeme bozukluğu tanısı almış olduğu için deneyimledim. Hem bilgide hem de deneyimde gördüğüm için bu konuda büyüme alanı nasıl bulacağımı düşünmem lazım. Bu yaptıklarımı yapmaya devam ederek büyüyemem.
Sanat yapmak konusunda heyecanlanıyorum ama tamamen ona geçiş yapmak şu an için zor olabilir. Ama beslenmeyi ve bu sistemlerimi daha ileriye taşıyabilirim. Eski Hatice hemen bir uygulama yapmak isterdi bu öğrendiği deneyimleri, başka insanların kolay erişmesini sağlayamaya çalışırdı. Ama ona da acele etmek istemiyorum.
Biraz durmaya ihtiyaç var sanki. Hayatta bir süre belirsiz hedeflere sahip olmak hayatın sana sunduklarını değerlendirmek daha güzel bir ilerleyiş olabilir.
7 senedir mücadele ediyorum. Biraz rahatlamak ve sakinlemek hiç fena olmayacak.
Bu haftalık benden bu kadar.
Benimle bu yolculuğu paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Bakalım aralıkta hangi noktada olacağız. Eğer bu altı aydaki gelişimlerinizi paylaşmak istersiniz geri bildirim ve tartışma konusunda destek olabilirim. Şefkatli bir sesten gelişimize yorum almak ilerlemenizi hızlandıracağına eminim. Yardım istemenin en büyük cesaret olduğunu da unutmayın.
Hem ne kadar biricik olduğumuzu hem de sıradanlığımızı kabul ettiğimiz günler dilerim❤️
Bu seneki yolculuğa katılmasını istediğin arkadaşların varsa aşağıdaki butondan bülteni paylaşarak bana destek olabilirsin.
Sevgiler,
Hatice